Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
göz
  • isim, anatomi Görme organı, basar
  • Bazı deyimlerde, görme ve bakma
    "Gözden geçirmek. Gözden kaybolmak. Göz önünde. Gözü keskin."
  • Oda
    "Şu fakir mahallede bir göz evim olsaydı / Nasıl sevinç içinde çıkardım şu yokuşu" - Z. O. Saba
  • Bakış, görüş
    "Bu sefer alacaklı gözüyle baktım."
  • Suyun topraktan kaynadığı yer, kaynak
    "Asıl felaket bu pınara sırt çevirmek, bu pınarın gözlerine taş tıkamak değil de ne olurdu?" - T. Buğra
  • Delik, boşluk
    "İğnenin gözü." "Köprünün gözleri karış karış kazılmıştır." - S. F. Abasıyanık
  • Çekmece
    "Masanın gözleri."
  • Terazi kefesi
  • Nazar
    "İnsanı gözle yiyip bitirirler." - Ö. Seyfettin
  • 10. Sevgi, ilgi, gönül bağlantısı
    "Gözden düşmek. Göze girmek."
  • 11. Ağacın tomurcuk veren yerlerinden her biri
    "Göz aşısı."
  • 12. Bölüm, hane
    "Dama tahtasında altmış dört göz vardır."
  • 13. Bazı yaraların uç bölümü
    "Çıbanın gözü."
gözüm!
  • gözümün nuru
gözünde
  • (o kimseye) göre
    "Şairin okurlar gözünde büyük çok büyük bir yeri vardır." - N. Ataç
Biyoloji Terimleri Sözlüğü
göz

Işığa duyarlı olan ve görmeyi sağlayan, çeşitli hayvanlarda basit göz, bileşik göz gibi farklı yapılarda ve sayılarda bulunan organ. İnsanda, kafatasının orbit denilen çukuruna yerleşmiş, dışta sklera ve kornea tabakaları, ortada damar tabaka (koroit, silli cisimcik, iris) ve içte retina tabakasından oluşan, irisin önünde ve arkasında ön ve art odalar bulunan, bütün tabakaların çevrelediği en iç kısmı dolduran camsı (vitröz) maddeden yapılmış bir çift organ.

Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
göz

(biyoloji, zooloji)

Zanaat Terimleri Sözlüğü
göz

Bir dokuma deseni. (Saçıkara *İslahiye -Gaziantep)

Tarama Sözlüğü
göz

Uç, taraf.

Kitaplıkbilim Terimleri Sözlüğü
göz

Kartlar üzerinde açılan ve içerisine mikrofilm parçası geçirilen delik.

Ağaçişleri Terimleri Sözlüğü
göz
  1. Çok küçük budak.

  2. Çekmece boşluğu.

Zooloji Terimleri Sözlüğü
göz

Görme organı; çeşitli hayvanlarda bulunabilen sade göz.

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
göz

Kor, köz

Budunbilim Terimleri Sözlüğü
göz

Belirli insanların ya da hayvanların içindeki etkili, çarpıcı, hatta öldürücü olduğuna inanılan gücü ya da akımı dışa vurmasına aracı olan örgen.

Aydınlatma Terimleri Sözlüğü
göz

Görme organının, içinde dış dünyanın görüntüsünün oluştuğu ve bu görüntünün sinirsel uyarmalara dönüştüğü, başlangıç parçası.

Vikipedi
Göz (anlam ayrımı)

Göz aşağıdaki anlamlara gelebilir:

  • Göz, Canlılara ait bir organ.
  • Göz, Stephen King'in romanı'nın Türkiye'de yayınlanmış ismi.
Göz (film)

Oculus, Mike Flanagan'ın yönettiği 2013 yılı psikolojik- doğaüstü korku filmi. Filmin galası 5 Eylül 2013 tarihinde 2013 Toronto Uluslararası Film Festivali'nde (TIFF) gerçekleşti ve 11 Nisan 2014 tarihinde vizyona girdi.WWE® Studios, Relativity and Blumhouse Productions Partner on Intrepid Pictures' Oculus Filmin başrollerini Karen Gillan ve Brenton Thwaites paylaşıyor. Film daha önceden Flanagan'ın yaptığı kısa film Oculus: Chapter 3 – The Man with the Plan uyarlanmıştır.

Göz (roman)

Göz, Amerikalı yazar Stephen King'in 1974 yılında yayımladığı korku romanıdır. Özgün adı Carrie olan roman Türkiye'de Esat Ören'in Türkçe çevirisiyle Altın Kitaplar tarafından yayımlandı. İlk baskısı 5 Nisan 1974 tarihinde yaklaşık olarak 30.000 adet kopya ile gerçekleşti.Stephen King from A to Z: An Encyclopedia of His Life and Work, George W. Beahm, pg. 29

Göz

Göz, göz çukurunda bulunan, iri bir bilye büyüklüğünde, görmeyi sağlayan küremsi bir organdır.

Göz, ışığı geçirmeye ve kırmaya elverişli üç tabakanın birleşmesinden oluşmuştur. En dıştaki birinci tabakaya, Sklera ya da "gözakı" denir. Bu tabaka önde tümsekleşerek, saydam Kornea tabakası olarak devam eder. Beyaz ve lifli yapıda olan bu sert tabaka, gözü dış darbelere karşı koruyan kalın bir zardır. Çok damarlı bir bağ dokusu olan damar tabaka, iki yüzündeki boyalı hücre örtüsüyle, gözyuvarını tam bir karanlık oda haline getirir. Bunun ön bölümünde, kirpiksi cisim kasları ile kirpiksi bölge yer alır; kirpiksi bölgenin çok damarlı olan asıcı bağı gergin tutmak için kanla dolan küçük piramitler halindeki çıkıntılara, "kirpiksi uzantı" denir.

Kirpiksi bölgenin uzantısı olarak, ön bölümde damar tabaka renk değiştirerek ortası delik ( gözbebeği) bir diyafram oluşturur ( iris). Rengi insandan insana değişen iris, gözbebeğini büyültüp küçültmeye yarayan kas liflerini kapsar: Dikey olarak yerleştirilmiş bulunan kas lifleri kasılarak gözbebeğinin genişlemesini, çember halinde yerleştirilmişi kas lifleri ise, kasıldıklarında göz bebeğinin büzülmesini sağlar. Böylece iris, değişen koşullara göre, gözün içine uygun miktarda ışığın girmesini ayarlayan bir "diyafram" gibi çalışır.

Gözün üçüncü ve çok ince tabakası olan ağ tabaka, duyarlı bir tabakadır. Bunun arka bölümünde bulunan ortası çukur, beyazımsı küçük kabarcık (görme sinir diski), görme sinirinin girdiği yerdir ve "kör nokta" diye adlandırılır. Kör noktanın biraz ötesinde, sarı nokta yer alır; burası da dıştan gelen görüntülerin en iyi biçimlendiği görme bölgesidir. Gözün arka kutbuna giren görme siniri, damartabakaya doğru birçok sinir teli halinde yayılır ve üç tabaka halinde dizili nöronlarla sona erer. Birinci tabakadaki nöronların (çok kutuplu nöronlar) silindir ekseni, görme sinirinde sürer; ön uzantılarıysa, ikinci tabakanın iki kutuplu nöronlarıyla bağlantı kurar; ikinci tabakanın nöronları da, üçüncü tabakanın görme nöronlarının silindir eksenlerine bitişir. Bu tabakada, bir ucu ağ tabakanın kırmızı bölümüne giren, koni ve çubuk biçimindeki nöronlar yer alır. Koni ve çubukların serbest uçları, damar tabakadan yana yöneliktir: Damar tabakaya gelen ışık ışınları kırılır ve ağtabaka hücrelerinin sinir uçlarını etkiler.

  • a: Görme siniri
  • b: Kör nokta
  • c: Sert tabaka(Gözakı)
  • d: Damar tabaka
  • e: Ağ tabaka(Retina)
  • f: Kirpiksi cisim
  • g: Arka oda
  • h: İris
  • i: Saydam sıvı
  • j: Saydam tabaka(Kornea gözü renklendiren tabaka)
  • k: Ön kamara (Humör aköz)
  • l: Mercek (Silier) Kasları
  • m: Göz merceği
  • n: Kirpiksi cisim
  • o: Jelatin görünüşlü camsı cisim
  • p: Sarı leke(Odaklama noktası)

"göz" kelimesinin kullanım örnekleri.

Okul takımımızı temsil eden öğrencilerimizden Quoridor oyununda Ahmet Kayıran, Checkers oyununda Atalay Hoylu, Octi oyununda Talha Dayıoğlu, Abalone oyununda Ali Ayhan gösterdikleri başarıyla göz doldurdu Yunanistan’da düzenlenecek olan dünya şampiyonasında takımımızın başarılı olacağına inanıyorum “dedi.

Örneğin, ışığı geniş bir alana yayan yarı saydam abajurlu bir masa lambası kullanarak aydınlık ve karanlık arasındaki kontrastı en aza indirmek de göz yorgunluğunu azaltır.

İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Levent Abaş ise hayvan pazarı yapılırken şehir planı ve stratejik planın göz önüne alınması gerektiğini belirterek, "Şehir batıya doğru gelişir.

Ferrari 360 Challenge, 430 Scuderia ve 458 Speciale’deki V8 geleneğinin son temsilcisi olan 488 Pista’nın üstü açılabilen versiyonu 488 Pista Spider, aerodinamik tasarım özellikleriyle göz dolduruyor.

Anne Emine ve baba Afan Çil’in yanı sıra şehidin 2’si kız 4 kardeşi de tabutun başında göz yaşı dökerken, törenin ardından cenaze namazı kılındı.

Afsun Şahin, kış aylarında daha çok rastlanan ultraviyole ışığının maruz kalma ve göz kuruluğu rahatsızlığı ile ilgili uyarı ve tavsiyelerde bulundu.

Buna göre, İstanbul'un Sultangazi ilçesinde bulunan Cebeci Agrega ocaklarındaki kireçtaşı ve kumtaşı alanlarının rezerv, kalite ve ürettiği katma değer göz önüne alınarak, güvenli, çevreyle barışık, sürdürülebilir kullanımını sağlamak amacıyla, maden bölgesi ilan edilmesine karar verildi.

Francione'a göre, zorunda olmadığımız halde hayvanları zarar vermenin ve onları öldürmenin ahlaken yanlış olduğunu kabul ettiğimizde ve damak zevki, giyim kuşam anlayışı ya da alışkanlık gibi gerekçelerin de zorunluluk olarak sayılamayacağı da göz önünde bulundurulduğunda, veganlık bir tercih değil ahlaki bir yükümlülük teşkil etmektedir.

Yapılan düzenlemelerin yalnızca 32 sayılı Karar’da tanımlanan Türkiye’de yerleşik kişiler arasında yapılan sözleşmeleri içerdiği belirtilen açıklamada, sözleşmenin akdedilme tarihinde her iki tarafın da Türkiye’de yerleşik kişi olması hususunun göz önüne alınması gerektiği belirtildi.

Söz konusu düzenlemelerin kapsamı değerlendirilirken öncelikle dikkat edilmesi gereken hususun, yapılan düzenlemelerin yalnızca 32 sayılı Karar'da tanımlanan Türkiye'de yerleşik kişiler arasında yapılan sözleşmeleri içermesi olduğu vurgulanan duyuruda, diğer taraftan, geçici Madde 8 uyarınca bu kararın (85 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı) yayımından önce bedelleri döviz cinsinden belirlenmiş ancak yeniden Türk lirası olarak belirlenecek mevcut akdedilmiş sözleşmelerin kapsamı oluşturulurken, yine sözleşmenin akdedilme tarihinde her iki tarafın da Türkiye'de yerleşik kişi olması hususunun göz önüne alınması gerektiği belirtildi.

Bursa’nın seçkin misafirlerinden oluşan katılımcıların izlediği Cumhuriyet Defilesi’nde Top Model of Turkey birincisi Merve Akkanat baş manken olarak podyumda yerini alırken ,Nihal Ergun, Damla Sevcan Tek ve Eylül Kızıltaşoğlu giydikleri gelinliklerle göz kamaştırdılar.

Şeyda Atabay, 40 yaş üzerinde de ortaya çıkan ve oldukça rahatsız edici diğer bir durumun yakın görme bozukluğu olduğunu ifade ederek, şu bilgileri verdi: ”40 yaş üzerinde göz kaslarındaki zayıflamalar ve esnekliğin bozulmasına bağlı yakın görme için akomodasyon dediğimiz işlevin yapılamamasına bağlı gelişir.

Cumhuriyet savcısı mütalaasında tutuklu sanıklardan Orhan Afat'ın sağlık sorunları nedeniyle, diğer tutuklu sanıklar Mustafa Tanmaz, Medet Akpulat ve Yunus Kızılet ile İsmail Çevrim'in de delil durumları göz önüne alınarak tahliyelerini talep etti.

Aksaraylı vatandaşlarımıza her zaman en iyi hizmeti sunan partimizin il ve ilçe belediyeleri, bizim göz bebeğimiz.

Aksaraylı vatandaşlarımıza her zaman en iyi hizmeti sunan partimizin il ve ilçe belde belediyeleri, bizim göz bebeğimiz.